Herkese merhaba! Ben Amelie, zamanının çoğunu dış dünya ile meşgul olmak yerine yemekler ya da favori kitapları hakkında hayal kurmayla geçiren yirmili yaşlarında bir Fransız kız. Picnic on a broom’a hoşgeldiniz, benim en favori yemeklerimi bulabileceğiniz tarif günlüğüm!
YEMEK; AİLE İŞİ
Yemek benim ailemde her zaman kutsal ve kutlanan bir şeydir. Halam peynirci, amcam kasap, başka bir amcam peynir üreticisi, dedem çok yetenekli bir bahçıvan ve babam ise bulunabilecek en iyi ev aşçısıdır. Şaşırtmayıcı şekilde ben ve ikiz kız kardeşim geriye kalan tek boşluğu doldurmayı hayal ettik: fırıncı olmak!
Ve hep buna sadık olduk, televizyonda gördüğümüz her şeyi evde yapmaya çalıştık. Gençlik dönemlerimizde ben ve arkadaşlarım yeni tariflerle ilgilenirken ailemin mutfağı hep kahkaha ile doluydu, çoğu da bizi salona yollamaya çalışan ailemin çabaları sebebiyle.
O zamandan beri çok fazla şey değişmedi, hala yemek kitaplarını ya da interneti yeni ilham kaynakları için inceliyorum. Bir sonraki hamur işi tarifimi planlamak, güne başlamamdaki en büyük motivasyon. Ne kadar şanslıyım ki şu ana kadar farklı yemek kültürüne sahip üç farklı ülkede yaşadım, Martinik (küçük bir Karayip adası), Fransa ve Türkiye. Hepsi de beni etkiledi ve yeni teknikler öğretti.
BLOG YAZMAYA NASIL BAŞLADIM
Başta blogum sadece Harry Potter tarifleri içerecekti (süpürge!). Kitapları liseden sonra tekrar okumayı daha yeni bitirdim ve Harry Potter evreni ile ilişkide kalabileceğim bir yolu arıyordum. Yemek blogu bu işin mükemmel gözüküyordu ve açıkçası şu ana kadar neden bir tane yazmadım şaşırmıştım, en başından beri yemek hayatımın önemli bir parçası olmuştu. Yemekler kadar beni heyecanlandıran ve motive eden bir se yok.
Fakat fark ettim ki dünya ile paylaşmak ve geliştirmek istediğim bir sürü tarif vardı. Kendimi sadece Harry Potter ile sınırlayamazdım (gene de Harry Potter ve yemek ilgisini hafife almamak lazım, ilk kitapta yemekten tam tamına 54 kere bahsediliyor. Evet, saydım.) Aile tarifleri, bunlar benim favorilerim ve umarım beğeneceğiniz bir şeyler bulacaksınız.
Her yeni tarifi, bir oyundan ya da kayın validemden ilham almış olabilirim, bir macera olarak düşünüyorum. Her paylaştığım tarif en az 5 kere test edildi (bazen 15 kere, evet bu konuda biraz takıntılıyım.), bu şekilde sizlere sevdikleriniz ile beraber lezzet garantili aksam yemeği ve öğle çayları sunduğumdan emin olacağım.
Bir tutam fantezili ama güvenilir tariflerle umarım blogum hayal gücünüzü güçlendirir ve içinizdeki şefi ikna etmenize yardımcı olur. Ben hiçbir yemek eğitimi olamayan bir ev aşçısıyım ve ben yapabiliyorsam siz de yapabilirsiniz. Rahatlatan, ev yapımı yemekler, lezzetli tatlılar, hepsi mümkün. Öyleyse önlüğünüzü bağlayın ve bu dünyaya dalın! 💜